Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | (tadını/keyfini) kaçırmak | dampen f. | ||
The defeat didn't dampen his spirits. Yenilgi, onun neşesini kaçırmadı. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Slang | ||
Argo | (birinin) tadını/keyfini kaçırmak | shit in (one's) cheerios f. |